Paylaş
Oktay SÜZEN,
Değerli arkadaşım Eylül 2010 da geçirdiği elim bir trafik kazası sonrası beyninde oluşan hasar sonucu bilinci kapalı olarak yatağa mahkum oldu. Tam 8 aydır hayata tutunmaya çalışıyor. Bu süre zarfında Minik bebeği Salih in “BABA” demesini, Yürüdüğünü göremedi. Tam 8 aydır eşinin döktüğü gözyaşlarını, çaresizliğini göremedi. Oda bizler gibi sanki başına hiçbir şey gelmeyecek gibi yaşıyordu, ancak bilemezdi ki her şey yolunda giderken hayatın ona bir oyun oynayacağını. Ailesinin İstanbul da yapayalnız, desteksiz kalacağını.
Umarım en kısa zamanda sağlığına kavuşup eski günlerine geri döner. Ancak bu 8 ay boyunca sağlık masrafları ve kira masrafından ötürü Eşi Ayşegül Hanım zor günler geçiriyor. Zor durumda kalmış bu kardeşlerimize maddi ve manevi desteklerinizi bekliyoruz.
AYŞEGÜL SÜZEN
HSBC BANKASI
ÜMRANİYE ŞUBESİ
746103096527000
AYŞEGÜL SÜZEN İLETİŞİM BİLGİLERİ
0 555 859 32 99
İSTİKLAL MAH. ANAFARTALAR CD. DEREBOYU SK. N:9/8
ÜMRANİYE / İSTANBUL
ÜMRANİYE DEVLET HASTANESİ İLETİŞİM BİLGİLERİ
Adem Yavuz CAD. No:1 Ümraniye / İstanbul
Başhekimlik : 0 (216) 632 18 18
29 Nisan 2011 Cuma
3 Mart 2011 Perşembe
29 Aralık 2010 Çarşamba
KPSS SONUÇLARINI ÖĞRENİN
Paylaş
KPSS sonuçları açıklandı
ÖSYM, 28 Kasımda yapılan Kamu Personeli Seçme Sınavı (KPSS) Ortaöğretim/Önlisans sınav sonuçlarını açıkladı. Sınava giren adaylar sonuçları ÖSYM’nin internet sitesi www.osym.gov.tr adresinden öğrenebilecek.
28 Kasım’daki sınava 2 milyon 419 bin 778 aday katılmıştı.
Sonuçları öğrenmek için tıklayın
http://www.osym.gov.tr/
ÖSYM, 28 Kasımda yapılan Kamu Personeli Seçme Sınavı (KPSS) Ortaöğretim/Önlisans sınav sonuçlarını açıkladı. Sınava giren adaylar sonuçları ÖSYM’nin internet sitesi www.osym.gov.tr adresinden öğrenebilecek.
28 Kasım’daki sınava 2 milyon 419 bin 778 aday katılmıştı.
Sonuçları öğrenmek için tıklayın
http://www.osym.gov.tr/
13 Aralık 2010 Pazartesi
İşsizlik maaşı 1.500 liraya kadar artıyor
Paylaş
Çalışma Bakanlığı'nın üzerinde çalıştığı düzenlemeye göre işsizlik maaşı artık kişi adına yatan prim baz alınarak hesaplanacak. Çalışırken maaşı yüksek olanlar, işsiz kaldıklarında 1.000-1.500 liraya varan rakamlarda ücret alabilecek.
09:15
13 Aralık 2010
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, işsizlik maaşlarıyla ilgili sistemi yeniliyor. İşsiz kalanlara ödenen maaşın yükseltileceği yeni düzenlemeyle kayıt dışının önüne geçilmesi de hedefleniyor. Mevcut sistemde bir kişinin çalışırken maaşı ne kadar olursa olsun, işsiz kaldığında eline geçen miktar, brüt asgari ücretin yüzde 80'ini aşamıyor. Bu sebeple en yüksek işsizlik maaşı alanların eline ayda ancak 608 lira geçiyor.
Yeni sistemde ise işsizlik maaşı, kişi adına yatan prime göre tespit edilecek. Böylece özel sektörde yüksek maaşla çalışan birisi, işsiz kaldığında 1.000-1.500 liraya varan rakamlarda maaş alabilecek. Yeni sistemde işsizlik maaşının kapsamı da genişletilerek daha çok kişinin bundan faydalanması sağlanıyor. Aynı yöntem kısa çalışma ödeneğinin hesaplanmasında da uygulanacak. Halen yaklaşık 10 milyon SSK'lıdan yarıya yakınının primi, asgari ücret üzerinden ödeniyor. Bu da devletin milyarlarca lira gelir kaybına uğraması anlamına geliyor. Yeni sistem, işçiyi priminin tam yatırılması konusunda daha duyarlı olmaya teşvik edecek.
Zaman'ın haberine göre, çalışma hayatında alınan sıkı tedbirlere rağmen bazı işyerleri sigortasız işçi çalışmayı sürdürürken, personelin sigortalı gösterilmesine rağmen priminin düşük yatırılması yaygın bir uygulama. Halen yaklaşık 10 milyon SSK'lıdan yarıya yakınının primi, asgari ücret üzerinden ödeniyor. Bu durum sebebiyle devletin milyarlarca liralık gelir kaybı oluyor. Çalışma Bakanlığı, yüksek prim ödenmesini teşvik için işsizlik maaşı ve kısa çalışma ödeneğinde sistem değişikliğine gidiyor. Bakanlığın üzerinde çalıştığı düzenlemede işsizlik maaşının ve kısa çalışmanın asgari ücrete endekslenmesinden vazgeçiliyor. Her iki ödeneğin de kişinin adına yatırılan prime göre hesaplanması esası getiriliyor. Yeni uygulamayla ilgili olarak sosyal tarafları temsil eden sendikaların görüşlerine de başvurulacak. Bakanlık yeni sistemle işçiyi teşvik ederek 'benim primi tam yatır' demesini sağlayacak. Çalışan, işsiz kaldığında yüksek maaş alabilmek için priminin tam yatırılıp yatırılmadığını kontrol edecek.
Uygulanan sistem sebebiyle 3 milyona yakın işsizden ancak küçük bir bölümü işsizlik maaşından faydalanabiliyor. Geçen kasım ayında 165 bin kişi işsizlik maaşı alabildi. Halen bir kişinin işsizlik maaşından faydalanabilmesi için kendi kusuru dışında işten atılması temel şart, ancak yeterli değil. İşsizlik maaşı alabilmek için kişinin işten atılmadan önce 120 günü kesintisiz olmak üzere son 3 yıl içinde en az 600 gün prim ödemiş olması gerekiyor. 600 gün sigorta primi ödenenler 6 ay, 900 gün prim ödenenler 8 ay, 1.080 gün prim ödenenler ise 10 ay maaş alabiliyor.
İşsizlik maaşı hesaplanırken de son 4 aydaki ücret dikkate alınıyor. Özellikle işten atılmadan önceki 120 gün prim ödeme şartı birçok işsizin maaş almasını engelliyor. Hükümet yeni düzenlemeyle işsizlik maaşını hem daha kolay vermeye hem de miktarını yükseltmeye hazırlanıyor.
FONDA 45 MİLYAR TL BİRİKTİ
İşsizlik maaşı, Türkiye'de 8 yıldır uygulanıyor. Bu süre içinde maaş ödenenlerin sayısı 2 milyon 70 bin kişi oldu. İşsizlik Sigortası'nın uygulanmaya başlandığı Mart 2002'den bugüne kadar sisteme 2 milyon 470 bin 417 kişi başvuruda bulundu. Bunlardan 2 milyon 70 bini işsizlik maaşı almaya hak kazandı. İşsiz kalanlara bugüne kadar 3 milyar 687 milyon lira maaş ödendi. Kasımda işsizlik maaşı başvurularında artış gözlendi. Bir önceki ay 34 bin 613 kişinin başvuruda bulunduğu işsizlik maaşına, kasım ayında talep yüzde 10 artarak 38 bin 338'e çıktı. Geçen ay işsizlik ödeneğinden 165 bin 900 kişiye ödeme yapıldı. Ödenen tutar ise 61 milyon 248 bin lira. Fon, bir kişiye en fazla 10 ay boyunca maaş veriyor. İşsizlik Fonu'nun gelirleri işçi, işveren ve devletin ödediği primlerden oluşuyor. İşsizlik Sigorta Fonu'na, her ay çalışan işçinin brüt ücreti üzerinden işçi ve devlet yüzde 1, işveren ise yüzde 2 prim ödüyor. Fonda bugüne kadar 59 milyar lira toplanırken ödemeler tutarı 14 milyar oldu. Fonun kasasında halen 45 milyar lira bulunuyor.
09:15
13 Aralık 2010
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, işsizlik maaşlarıyla ilgili sistemi yeniliyor. İşsiz kalanlara ödenen maaşın yükseltileceği yeni düzenlemeyle kayıt dışının önüne geçilmesi de hedefleniyor. Mevcut sistemde bir kişinin çalışırken maaşı ne kadar olursa olsun, işsiz kaldığında eline geçen miktar, brüt asgari ücretin yüzde 80'ini aşamıyor. Bu sebeple en yüksek işsizlik maaşı alanların eline ayda ancak 608 lira geçiyor.
Yeni sistemde ise işsizlik maaşı, kişi adına yatan prime göre tespit edilecek. Böylece özel sektörde yüksek maaşla çalışan birisi, işsiz kaldığında 1.000-1.500 liraya varan rakamlarda maaş alabilecek. Yeni sistemde işsizlik maaşının kapsamı da genişletilerek daha çok kişinin bundan faydalanması sağlanıyor. Aynı yöntem kısa çalışma ödeneğinin hesaplanmasında da uygulanacak. Halen yaklaşık 10 milyon SSK'lıdan yarıya yakınının primi, asgari ücret üzerinden ödeniyor. Bu da devletin milyarlarca lira gelir kaybına uğraması anlamına geliyor. Yeni sistem, işçiyi priminin tam yatırılması konusunda daha duyarlı olmaya teşvik edecek.
Zaman'ın haberine göre, çalışma hayatında alınan sıkı tedbirlere rağmen bazı işyerleri sigortasız işçi çalışmayı sürdürürken, personelin sigortalı gösterilmesine rağmen priminin düşük yatırılması yaygın bir uygulama. Halen yaklaşık 10 milyon SSK'lıdan yarıya yakınının primi, asgari ücret üzerinden ödeniyor. Bu durum sebebiyle devletin milyarlarca liralık gelir kaybı oluyor. Çalışma Bakanlığı, yüksek prim ödenmesini teşvik için işsizlik maaşı ve kısa çalışma ödeneğinde sistem değişikliğine gidiyor. Bakanlığın üzerinde çalıştığı düzenlemede işsizlik maaşının ve kısa çalışmanın asgari ücrete endekslenmesinden vazgeçiliyor. Her iki ödeneğin de kişinin adına yatırılan prime göre hesaplanması esası getiriliyor. Yeni uygulamayla ilgili olarak sosyal tarafları temsil eden sendikaların görüşlerine de başvurulacak. Bakanlık yeni sistemle işçiyi teşvik ederek 'benim primi tam yatır' demesini sağlayacak. Çalışan, işsiz kaldığında yüksek maaş alabilmek için priminin tam yatırılıp yatırılmadığını kontrol edecek.
Uygulanan sistem sebebiyle 3 milyona yakın işsizden ancak küçük bir bölümü işsizlik maaşından faydalanabiliyor. Geçen kasım ayında 165 bin kişi işsizlik maaşı alabildi. Halen bir kişinin işsizlik maaşından faydalanabilmesi için kendi kusuru dışında işten atılması temel şart, ancak yeterli değil. İşsizlik maaşı alabilmek için kişinin işten atılmadan önce 120 günü kesintisiz olmak üzere son 3 yıl içinde en az 600 gün prim ödemiş olması gerekiyor. 600 gün sigorta primi ödenenler 6 ay, 900 gün prim ödenenler 8 ay, 1.080 gün prim ödenenler ise 10 ay maaş alabiliyor.
İşsizlik maaşı hesaplanırken de son 4 aydaki ücret dikkate alınıyor. Özellikle işten atılmadan önceki 120 gün prim ödeme şartı birçok işsizin maaş almasını engelliyor. Hükümet yeni düzenlemeyle işsizlik maaşını hem daha kolay vermeye hem de miktarını yükseltmeye hazırlanıyor.
FONDA 45 MİLYAR TL BİRİKTİ
İşsizlik maaşı, Türkiye'de 8 yıldır uygulanıyor. Bu süre içinde maaş ödenenlerin sayısı 2 milyon 70 bin kişi oldu. İşsizlik Sigortası'nın uygulanmaya başlandığı Mart 2002'den bugüne kadar sisteme 2 milyon 470 bin 417 kişi başvuruda bulundu. Bunlardan 2 milyon 70 bini işsizlik maaşı almaya hak kazandı. İşsiz kalanlara bugüne kadar 3 milyar 687 milyon lira maaş ödendi. Kasımda işsizlik maaşı başvurularında artış gözlendi. Bir önceki ay 34 bin 613 kişinin başvuruda bulunduğu işsizlik maaşına, kasım ayında talep yüzde 10 artarak 38 bin 338'e çıktı. Geçen ay işsizlik ödeneğinden 165 bin 900 kişiye ödeme yapıldı. Ödenen tutar ise 61 milyon 248 bin lira. Fon, bir kişiye en fazla 10 ay boyunca maaş veriyor. İşsizlik Fonu'nun gelirleri işçi, işveren ve devletin ödediği primlerden oluşuyor. İşsizlik Sigorta Fonu'na, her ay çalışan işçinin brüt ücreti üzerinden işçi ve devlet yüzde 1, işveren ise yüzde 2 prim ödüyor. Fonda bugüne kadar 59 milyar lira toplanırken ödemeler tutarı 14 milyar oldu. Fonun kasasında halen 45 milyar lira bulunuyor.
Çalışanı zam heyecanı sardı!
Paylaş
Oranlar konusunda tahminler havada uçuşurken Towers Watson Türkiye'nin "2011 Ücret Araştırması", ortalama yüzde 7.5'lik bir artış öngörüyor. Bu oranı yetersiz bulanlar ve zam almayacak sektörlerin çalışanları ise "işi bırakırım" ya da "kazan kaldırırım" diyor
09:28
13 Aralık 2010
2011'e yaklaşırken iş dünyasında zam oranlarının ne olacağı ve hemen akabinde de yeni işten çıkarılmaların yaşanacağı konuşuluyor.
Çalışanlara tensikat söylentisiyle 'cehennemi gösterip', düşük ya da sıfır zam alsalar bile 'işlerini korumaya razı etme' taktiği, bu yıl da pek çok sektörde revaçta. Yani her yıl olduğu gibi bu sene de zamlarla ilgili bulanık bir tablo var.
Tüm belirsizliklere rağmen kriz döneminde çalışanlarıyla iyi iletişim kuramayan işverenler, özellikle orta düzey ve uzman seviyesindeki yetkin yöneticilerini elde tutma kaygısı yaşarken, çalışanlar patronlarından ücret, kişisel gelişim ve kariyer imkanları konusunda 'ciddi iyileştirmeler' yapmasını bekliyor.
Hatta kriz sürecinin aksine arzu ettiği şartlar sağlanmadığı takdirde "iş değiştiririm" diyenlerin oranında artış var.
İnsan kaynakları danışmanlık şirketi Towers Watson Türkiye'nin 2011 Ücret Araştırması'na katılan şirketler, yeni yıl için yüzde 7.5'lik bir artış bütçeliyor.
Araştırma, kurumların geçen yıl da aynı oranı öngördüklerini ancak gerçekleşen zamların bu rakamın yarım puan altında kaldığını ortaya koyuyor. Firmaların yüzde 57'si içinde bulundukları sektördeki ortama zam oranını, kendi kurumlarında da uygulamayı düşündüklerini ifade ediyor.
Towers Watson Türkiye araştırmasına ilaç, bilişim, telekomünikasyon, finansal hizmetler, sigorta, tarım, hızlı tüketim malları, enerji, kimya, dayanıklı tüketim malları, perakende gibi farklı sektörlerde faaliyet gösteren 200 şirket katıldı.
Bunların yüzde 87'sini Türkiye'de yatırımları olan çok uluslu firmaların Türkiye operasyonları, yüzde 13'ünü ise büyük yerli şirketler oluşturuyor.
Araştırmanın çarpıcı sonuçlarından biri, çalışan bağımlılığıyla ilgili... Geçtiğimiz dönemde en çok satış, pazarlama gibi departmanların çalışanların şirkete bağlılıklarıyla ilgili sorun yaşandığını ifade eden şirketler artık bilgi teknolojileri, insan kaynakları, finans, satış, hukuk gibi bölümlerin de bu konuda alarm vermeye başladığını belirtiyor.
Bu da artık yetenek yönetiminin, tüm şirkete yayılması gerektiğinin bir göstergesi olarak kabul ediliyor.
PERFORMANS BONUSU ÖDENİYOR
Araştırmaya katılan şirketlerin yüzde 15'i ücret ayarlamalarını performans, yüzde 15'i 2011 yılı için öngörülen enflasyon, yüzde 70'i ise hem enflasyon hem de performansı baz alarak yapacağını ifade ederken enflasyona endeksli ücretlendirme politikalarının yerini yavaş yavaş performansa dayalı bir sisteme bıraktığına şahit oluyoruz. Şimdilik çoğunluk hala enflasyon bazlı ücretlendirmede olsa da, yıllar içinde yaşanan değişim bu sistemin zamanla terk edileceğine işaret ediyor.
Yılsonunda performansa göre değişken ücret –prim- ödemesi yapan şirketlerin oranı da hayli yüksek. Üst düzey yöneticilerinin yüzde 90'ına, orta kademe yöneticilerinin ise yüzde 80'ine 'performans bonusu' verdiğini söyleyen şirket yetkilileri, primlerin rollere göre değiştiğini belirtiyor. Buna göre -üstten asta doğru- baz ücretin yüzde 30 ila 10'u arasında ek bir ödeme yapılıyor.
Şirketler yan haklar konusunda herhangi bir kısıntıya gitmek istemiyor. 2011'de de sağlık sigortası, özel emeklilik planı hayat sigortası, şirket arabası gibi ek menfaatler devam edecek.
İLETİŞİM KURAMAYAN YANDI
"Geçen yıl ile bu yıl arasındaki en büyük fark, işten çıkma oranları olacak" diyen Towers Watson Türkiye Ülke Direktörü Süha Alıcı, sonuçlara göre şirketlerin bu yıl daha çok genel müdürlük ve üst yönetim pozisyonlarında kayıp yaşadığını söylüyor.
Alıcı'ya göre bunun nedeni krizde sırasında çalışan bağlılığını sağlamak konusunda sınıfta kalan, kriz sonrasında ise kariyer planlama ve eğitim imkanları açılarından beklentilerini karşılayamayan işverenler...
Türkiye'de yetişmiş, yetenekli az sayıdaki çalışanın çok fazla şirket değiştirdiğine değinen Alıcı bu kişilerin, mevcut paketlerini gelen tekliflerle mukayese ederek konumlarında sürekli değişiklik yaptıklarını aktarıyor. Bu da, ücret piyasasının sürekli yukarı doğru hareketlenmesine neden olarak işverenler için tatsız bir kısır döngüye neden oluyor.
PATRONLARIN İŞİ ZOR
İşverenin öngörülen yüzde 7.5'lik zam oranını her seviyedeki çalışanına eşit olarak uygulamasının tehlikeli bir tutum olacağını ifade eden KRM Yönetim Danışmanlık A.Ş. Genel Müdürü Kerim Paker'e göre bu durum özellikle orta seviye yöneticileri rahatsız edecek.
Bu sebeple şirketlerin orta vadede çalışan kaybına uğrayacağını öngören Paker, "Krizde işten çıkmaya cesaret edemeyenler yavaş yavaş iş değiştirmeye başladı bile" diyor.
MAAŞ SORUMLULUK DENGESİ KORUNUYOR
Araştırmanın diğer bir saptaması da, yabancı şirketlerin Türkiye ofislerinde görevli yöneticilerin birden fazla bölgenin sorumluluğunu üstlenmesinin neredeyse bir trend halini alması.
Çok uluslu şirketlerin Türkiye'yi bölgesel güç olarak görmeye başlaması ve buradaki 'yetenekli çalışan' sayısının düşüklüğü bu trendin dinamoları. Yani karar verici ve kritik pozisyonlarda çalışan yöneticilerin ücretlerine zam yapılıyor ama bunun karşılığında da görev alanları genişletiliyor.
En çok EMEA yani Avrupa, Ortadoğu ve Afrika ile MEMA yani Ortadoğu, Akdeniz, Afrika bölgeleri Türk yöneticilerin sorumluluk alanına ekleniyor.
YATIRIMLAR HIZ KESMİYOR
Mevcut tabloya göre yeni yatırımların da kapıda olduğunu vurgulayan Towers Watson Türkiye Ücret Araştırmaları Sorumlusu Demet Demirağ ilaç, perakende, teknoloji, sigortacılık alanında yeni yabancı oyuncuların piyasaya girme hazırlığında olduğunu müjdeliyor.
"Yatırım arttıkça istihdam da artacak" diyen Demirağ, şu anda Türkiye'de CEO ve üst düzeyde çalışanların yüzde 15-20'sinin expat olduğunu belirtiyor ve ekliyor: "Bu oran direktör, genel müdür, genel müdür yardımcısı düzeyinde yüzde 5'e kadar iniyor." Selen Kocabaş - Turkcell İş Destekten Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Çalışan performansı önemli Şirketimizdeki pozisyonların piyasa değeri, enflasyon oranı gibi pek çok etkene bakacağız ve buna göre genel bir bütçe belirleyeceğiz. Ondan sonra da çalışanlarımızın bireysel performansları doğrultusunda değişen aralıklarda ücret ayarlaması yapacağız.
Ücret ayarlamalarımızda alt, orta ve üst kademe yöneticiler bakımından bir ayrım yok. Bunun yerine pozisyonların piyasa değeri ve çalışanlarımızın bireysel performansı sonucunda gerekli görülen düzenlemeleri yapıyoruz.
Ayrıca çalışanlarımıza ek menfaatlerini oluşturmaları için "Flex Menü"yü sunuyoruz. Kendilerine verdiğimiz bütçe doğrultusunda 17 farklı alanda -özel sağlık sigortası, süpermarket, giyim, akaryakıt gibi çeşitli alışveriş çekleri, bireysel emeklilik, çocukları ve kendileri için eğitim desteği vb.- seçim yapabilme imkanı tanıyoruz.
09:28
13 Aralık 2010
2011'e yaklaşırken iş dünyasında zam oranlarının ne olacağı ve hemen akabinde de yeni işten çıkarılmaların yaşanacağı konuşuluyor.
Çalışanlara tensikat söylentisiyle 'cehennemi gösterip', düşük ya da sıfır zam alsalar bile 'işlerini korumaya razı etme' taktiği, bu yıl da pek çok sektörde revaçta. Yani her yıl olduğu gibi bu sene de zamlarla ilgili bulanık bir tablo var.
Tüm belirsizliklere rağmen kriz döneminde çalışanlarıyla iyi iletişim kuramayan işverenler, özellikle orta düzey ve uzman seviyesindeki yetkin yöneticilerini elde tutma kaygısı yaşarken, çalışanlar patronlarından ücret, kişisel gelişim ve kariyer imkanları konusunda 'ciddi iyileştirmeler' yapmasını bekliyor.
Hatta kriz sürecinin aksine arzu ettiği şartlar sağlanmadığı takdirde "iş değiştiririm" diyenlerin oranında artış var.
İnsan kaynakları danışmanlık şirketi Towers Watson Türkiye'nin 2011 Ücret Araştırması'na katılan şirketler, yeni yıl için yüzde 7.5'lik bir artış bütçeliyor.
Araştırma, kurumların geçen yıl da aynı oranı öngördüklerini ancak gerçekleşen zamların bu rakamın yarım puan altında kaldığını ortaya koyuyor. Firmaların yüzde 57'si içinde bulundukları sektördeki ortama zam oranını, kendi kurumlarında da uygulamayı düşündüklerini ifade ediyor.
Towers Watson Türkiye araştırmasına ilaç, bilişim, telekomünikasyon, finansal hizmetler, sigorta, tarım, hızlı tüketim malları, enerji, kimya, dayanıklı tüketim malları, perakende gibi farklı sektörlerde faaliyet gösteren 200 şirket katıldı.
Bunların yüzde 87'sini Türkiye'de yatırımları olan çok uluslu firmaların Türkiye operasyonları, yüzde 13'ünü ise büyük yerli şirketler oluşturuyor.
Araştırmanın çarpıcı sonuçlarından biri, çalışan bağımlılığıyla ilgili... Geçtiğimiz dönemde en çok satış, pazarlama gibi departmanların çalışanların şirkete bağlılıklarıyla ilgili sorun yaşandığını ifade eden şirketler artık bilgi teknolojileri, insan kaynakları, finans, satış, hukuk gibi bölümlerin de bu konuda alarm vermeye başladığını belirtiyor.
Bu da artık yetenek yönetiminin, tüm şirkete yayılması gerektiğinin bir göstergesi olarak kabul ediliyor.
PERFORMANS BONUSU ÖDENİYOR
Araştırmaya katılan şirketlerin yüzde 15'i ücret ayarlamalarını performans, yüzde 15'i 2011 yılı için öngörülen enflasyon, yüzde 70'i ise hem enflasyon hem de performansı baz alarak yapacağını ifade ederken enflasyona endeksli ücretlendirme politikalarının yerini yavaş yavaş performansa dayalı bir sisteme bıraktığına şahit oluyoruz. Şimdilik çoğunluk hala enflasyon bazlı ücretlendirmede olsa da, yıllar içinde yaşanan değişim bu sistemin zamanla terk edileceğine işaret ediyor.
Yılsonunda performansa göre değişken ücret –prim- ödemesi yapan şirketlerin oranı da hayli yüksek. Üst düzey yöneticilerinin yüzde 90'ına, orta kademe yöneticilerinin ise yüzde 80'ine 'performans bonusu' verdiğini söyleyen şirket yetkilileri, primlerin rollere göre değiştiğini belirtiyor. Buna göre -üstten asta doğru- baz ücretin yüzde 30 ila 10'u arasında ek bir ödeme yapılıyor.
Şirketler yan haklar konusunda herhangi bir kısıntıya gitmek istemiyor. 2011'de de sağlık sigortası, özel emeklilik planı hayat sigortası, şirket arabası gibi ek menfaatler devam edecek.
İLETİŞİM KURAMAYAN YANDI
"Geçen yıl ile bu yıl arasındaki en büyük fark, işten çıkma oranları olacak" diyen Towers Watson Türkiye Ülke Direktörü Süha Alıcı, sonuçlara göre şirketlerin bu yıl daha çok genel müdürlük ve üst yönetim pozisyonlarında kayıp yaşadığını söylüyor.
Alıcı'ya göre bunun nedeni krizde sırasında çalışan bağlılığını sağlamak konusunda sınıfta kalan, kriz sonrasında ise kariyer planlama ve eğitim imkanları açılarından beklentilerini karşılayamayan işverenler...
Türkiye'de yetişmiş, yetenekli az sayıdaki çalışanın çok fazla şirket değiştirdiğine değinen Alıcı bu kişilerin, mevcut paketlerini gelen tekliflerle mukayese ederek konumlarında sürekli değişiklik yaptıklarını aktarıyor. Bu da, ücret piyasasının sürekli yukarı doğru hareketlenmesine neden olarak işverenler için tatsız bir kısır döngüye neden oluyor.
PATRONLARIN İŞİ ZOR
İşverenin öngörülen yüzde 7.5'lik zam oranını her seviyedeki çalışanına eşit olarak uygulamasının tehlikeli bir tutum olacağını ifade eden KRM Yönetim Danışmanlık A.Ş. Genel Müdürü Kerim Paker'e göre bu durum özellikle orta seviye yöneticileri rahatsız edecek.
Bu sebeple şirketlerin orta vadede çalışan kaybına uğrayacağını öngören Paker, "Krizde işten çıkmaya cesaret edemeyenler yavaş yavaş iş değiştirmeye başladı bile" diyor.
MAAŞ SORUMLULUK DENGESİ KORUNUYOR
Araştırmanın diğer bir saptaması da, yabancı şirketlerin Türkiye ofislerinde görevli yöneticilerin birden fazla bölgenin sorumluluğunu üstlenmesinin neredeyse bir trend halini alması.
Çok uluslu şirketlerin Türkiye'yi bölgesel güç olarak görmeye başlaması ve buradaki 'yetenekli çalışan' sayısının düşüklüğü bu trendin dinamoları. Yani karar verici ve kritik pozisyonlarda çalışan yöneticilerin ücretlerine zam yapılıyor ama bunun karşılığında da görev alanları genişletiliyor.
En çok EMEA yani Avrupa, Ortadoğu ve Afrika ile MEMA yani Ortadoğu, Akdeniz, Afrika bölgeleri Türk yöneticilerin sorumluluk alanına ekleniyor.
YATIRIMLAR HIZ KESMİYOR
Mevcut tabloya göre yeni yatırımların da kapıda olduğunu vurgulayan Towers Watson Türkiye Ücret Araştırmaları Sorumlusu Demet Demirağ ilaç, perakende, teknoloji, sigortacılık alanında yeni yabancı oyuncuların piyasaya girme hazırlığında olduğunu müjdeliyor.
"Yatırım arttıkça istihdam da artacak" diyen Demirağ, şu anda Türkiye'de CEO ve üst düzeyde çalışanların yüzde 15-20'sinin expat olduğunu belirtiyor ve ekliyor: "Bu oran direktör, genel müdür, genel müdür yardımcısı düzeyinde yüzde 5'e kadar iniyor." Selen Kocabaş - Turkcell İş Destekten Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Çalışan performansı önemli Şirketimizdeki pozisyonların piyasa değeri, enflasyon oranı gibi pek çok etkene bakacağız ve buna göre genel bir bütçe belirleyeceğiz. Ondan sonra da çalışanlarımızın bireysel performansları doğrultusunda değişen aralıklarda ücret ayarlaması yapacağız.
Ücret ayarlamalarımızda alt, orta ve üst kademe yöneticiler bakımından bir ayrım yok. Bunun yerine pozisyonların piyasa değeri ve çalışanlarımızın bireysel performansı sonucunda gerekli görülen düzenlemeleri yapıyoruz.
Ayrıca çalışanlarımıza ek menfaatlerini oluşturmaları için "Flex Menü"yü sunuyoruz. Kendilerine verdiğimiz bütçe doğrultusunda 17 farklı alanda -özel sağlık sigortası, süpermarket, giyim, akaryakıt gibi çeşitli alışveriş çekleri, bireysel emeklilik, çocukları ve kendileri için eğitim desteği vb.- seçim yapabilme imkanı tanıyoruz.
Kardashian Türkiye'ye karşı kampanya başlattı
Paylaş
Ermeni asıllı ABD'li reality şov yıldızı ve ünlü model Kim Kardashian, Türkiye’ye karşı “soykırım" kampanyası başlattı.
News.am haber portalının haberine göre, Ermeni Soykırımı karar tasarısının Kongre Genel Kurulu gündemine alınması için diaspora Ermenileri tarafından başlatılan kampanyaya Amerikalı ünlü reality şov yıldızı Kim Kardashian da katıldı.
Twitter’da tam beş buçuk milyon takipçisi olan Kardashian, Amerikalılar'dan ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Demokrat Parti’li Nancy Pelosi’yi arayıp, Dış İlişkiler Komitesi’nin Mart ayında kabul ettiği Ermeni Soykırımı karar tasarısını Genel Kurul gündemine alması için baskı yapmasını istedi.
Ermeni Ulusal Komitesi ANCA da Pelosi’ye açık bir çağrı yaparak, Ermeni soykırımını tanıyan 252 sayılı tasarının yeniden gündeme alınmasını istedi.
Komite, Kardashian’ın desteğinin tasarının Amerikan kamuoyunun gündemine taşınması açısından önemli olduğunu bildirdi.
News.am haber portalının haberine göre, Ermeni Soykırımı karar tasarısının Kongre Genel Kurulu gündemine alınması için diaspora Ermenileri tarafından başlatılan kampanyaya Amerikalı ünlü reality şov yıldızı Kim Kardashian da katıldı.
Twitter’da tam beş buçuk milyon takipçisi olan Kardashian, Amerikalılar'dan ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Demokrat Parti’li Nancy Pelosi’yi arayıp, Dış İlişkiler Komitesi’nin Mart ayında kabul ettiği Ermeni Soykırımı karar tasarısını Genel Kurul gündemine alması için baskı yapmasını istedi.
Ermeni Ulusal Komitesi ANCA da Pelosi’ye açık bir çağrı yaparak, Ermeni soykırımını tanıyan 252 sayılı tasarının yeniden gündeme alınmasını istedi.
Komite, Kardashian’ın desteğinin tasarının Amerikan kamuoyunun gündemine taşınması açısından önemli olduğunu bildirdi.
9 Aralık 2010 Perşembe
TEB AKIL FİKİR YARIŞMASI
Paylaş
TEB bankacılık sektöründe fark yaratacak fikirler arıyor. Yaratıcı fikirler çöpe gitmesin diyen TEB, Akıl Fikir Yarışması’nı başlattı.
Finans sektörüne ilgi duyanların yenilikçi ve yaratıcı yönlerini ortaya koyabilecekleri geleneksel “TEB Akıl Fikir Yarışması“nın 4.’sü başladı. Üniversite öğrencilerinin, yeni mezunların ve TEB müşterilerinin 31 Aralık tarihine kadar katılabileceği yarışmada birinci olacak öğrenci veya genç profesyonele 15 bin TL ödül ile Bahçeşehir Üniversitesi’nden MBA bursu, TEB müşterisine ise Fransa Açık Tenis Turnuvası, Roland Garros’a katılım bileti ile 15 bin TL ödül verilecek
Türk Ekonomi Bankası (TEB); finans sektörüne yenilikçi – yaratıcı fikirler ve projeler kazandırmak amacıyla düzenlediği “TEB Akıl Fikir Yarışması”nın dördüncüsünü başlattı. Üniversitelerin tüm bölümlerinden öğrencilerin, 5 yıla kadar deneyimli profesyonellerin ve TEB müşterilerinin katılabildiği yarışma, finans sektörünün tüm alanlarını kapsıyor.
“TEB Akıl Fikir Yarışması” yeni ürün ve hizmetlerden, verimliliğe; kampanyadan, yeni teknolojilere kadar pek çok konuyu ele almaya olanak tanıyor. Bankacılık, leasing, faktoring, portföy yönetimi, yatırım bankacılığı, tüketici finansmanı da dahil oldukça geniş bir yelpazesi olan, finans sektörünün tüm alanlarını kapsayan “TEB Akıl Fikir Yarışması”, yaratıcı fikirleri ve projeleri değerlendirmeye sunarak yenilikçi fikirlerin önünü açıyor.
Yarışmanın web sitesi www.icatcikar.com ‘a girerek katılanlar gerek TEB ürün ve hizmetleri, gerekse bankacılık ve finans sektörü ile ilgili yenilikçi fikir ve projelerini önerebiliyor.
MBA bursu ve Roland Garros’a katılım bileti için son başvuru 31 Aralık
Başvuruların 31 Aralık’a kadar www.icatcikar.com sitesinden yapıldığı yarışmada, birinci gelen üniversite öğrencisi ve yeni mezun öğrenci 15 bin TL ve Bahçeşehir’de ücretsiz MBA bursu kazanacak. Yarışmada ikinci gelen öğrenci ya da yeni mezun 7.5 bin TL, üçüncü ise 5 bin TL kazanacak, ayrıca finale kalan ilk 10 projenin sahiplerine mini laptop hediye edilecek.
TEB müşterileri arasında finale kalarak ilk 5′te yer alanlar mini laptop kazanacak. Ayrıca birinciye 15 bin TL ve Fransa Açık Tenis Turnuvası Roland Garros’a katılım bileti hediye edilecek. Yarışmada ikinci gelen TEB müşterisi 7.5 bin TL, üçüncü olan ise 5 bin TL ödül kazanacak.
“TEB inovasyonda dünyaya örnek gösteriliyor”
TEB İnsan Kaynakları Genel Müdür Yardımcısı Nilsen Altıntaş; TEB olarak inovasyon yönetimi konusundaki başarıları ile dünyaya da örnek olduklarını ifade ederek; “TEB Avrupa Finansal Yönetim ve Pazarlama Birliği’nin (EFMA) “Innovation In Retail Banking 2010″ raporunda inovasyon yönetimi alanında 50 ülkeden, 145 banka arasında en iyi 8 bankadan biri olarak gösterildi” dedi.
Nilsen Altıntaş şunları kaydetti: “TEB bankacılık alanında bir yandan yenilikçi ürün ve hizmetleri müşterilerine sunarken bir yandan da inovasyon kültürünü tüm topluma yayarak, bankacılık alanında yenilikçi fikirleri ortaya çıkarmayı amaçlıyor. Bu nedenle her yıl müşterilerimizin, üniversite öğrencilerinin ve yeni mezunların katılabileceği “TEB Akıl Fikir Yarışması” düzenliyoruz. Bankacılık sektörü için yenilikçi fikirleri olanları www.icatcikar.com adresinden yarışmamıza katılmaya davet ediyoruz.”
Finans sektörüne ilgi duyanların yenilikçi ve yaratıcı yönlerini ortaya koyabilecekleri geleneksel “TEB Akıl Fikir Yarışması“nın 4.’sü başladı. Üniversite öğrencilerinin, yeni mezunların ve TEB müşterilerinin 31 Aralık tarihine kadar katılabileceği yarışmada birinci olacak öğrenci veya genç profesyonele 15 bin TL ödül ile Bahçeşehir Üniversitesi’nden MBA bursu, TEB müşterisine ise Fransa Açık Tenis Turnuvası, Roland Garros’a katılım bileti ile 15 bin TL ödül verilecek
Türk Ekonomi Bankası (TEB); finans sektörüne yenilikçi – yaratıcı fikirler ve projeler kazandırmak amacıyla düzenlediği “TEB Akıl Fikir Yarışması”nın dördüncüsünü başlattı. Üniversitelerin tüm bölümlerinden öğrencilerin, 5 yıla kadar deneyimli profesyonellerin ve TEB müşterilerinin katılabildiği yarışma, finans sektörünün tüm alanlarını kapsıyor.
“TEB Akıl Fikir Yarışması” yeni ürün ve hizmetlerden, verimliliğe; kampanyadan, yeni teknolojilere kadar pek çok konuyu ele almaya olanak tanıyor. Bankacılık, leasing, faktoring, portföy yönetimi, yatırım bankacılığı, tüketici finansmanı da dahil oldukça geniş bir yelpazesi olan, finans sektörünün tüm alanlarını kapsayan “TEB Akıl Fikir Yarışması”, yaratıcı fikirleri ve projeleri değerlendirmeye sunarak yenilikçi fikirlerin önünü açıyor.
Yarışmanın web sitesi www.icatcikar.com ‘a girerek katılanlar gerek TEB ürün ve hizmetleri, gerekse bankacılık ve finans sektörü ile ilgili yenilikçi fikir ve projelerini önerebiliyor.
MBA bursu ve Roland Garros’a katılım bileti için son başvuru 31 Aralık
Başvuruların 31 Aralık’a kadar www.icatcikar.com sitesinden yapıldığı yarışmada, birinci gelen üniversite öğrencisi ve yeni mezun öğrenci 15 bin TL ve Bahçeşehir’de ücretsiz MBA bursu kazanacak. Yarışmada ikinci gelen öğrenci ya da yeni mezun 7.5 bin TL, üçüncü ise 5 bin TL kazanacak, ayrıca finale kalan ilk 10 projenin sahiplerine mini laptop hediye edilecek.
TEB müşterileri arasında finale kalarak ilk 5′te yer alanlar mini laptop kazanacak. Ayrıca birinciye 15 bin TL ve Fransa Açık Tenis Turnuvası Roland Garros’a katılım bileti hediye edilecek. Yarışmada ikinci gelen TEB müşterisi 7.5 bin TL, üçüncü olan ise 5 bin TL ödül kazanacak.
“TEB inovasyonda dünyaya örnek gösteriliyor”
TEB İnsan Kaynakları Genel Müdür Yardımcısı Nilsen Altıntaş; TEB olarak inovasyon yönetimi konusundaki başarıları ile dünyaya da örnek olduklarını ifade ederek; “TEB Avrupa Finansal Yönetim ve Pazarlama Birliği’nin (EFMA) “Innovation In Retail Banking 2010″ raporunda inovasyon yönetimi alanında 50 ülkeden, 145 banka arasında en iyi 8 bankadan biri olarak gösterildi” dedi.
Nilsen Altıntaş şunları kaydetti: “TEB bankacılık alanında bir yandan yenilikçi ürün ve hizmetleri müşterilerine sunarken bir yandan da inovasyon kültürünü tüm topluma yayarak, bankacılık alanında yenilikçi fikirleri ortaya çıkarmayı amaçlıyor. Bu nedenle her yıl müşterilerimizin, üniversite öğrencilerinin ve yeni mezunların katılabileceği “TEB Akıl Fikir Yarışması” düzenliyoruz. Bankacılık sektörü için yenilikçi fikirleri olanları www.icatcikar.com adresinden yarışmamıza katılmaya davet ediyoruz.”
Kar yağışı yarın iş çıkışı başlıyor
Paylaş
Balkanlarda etkisini gösteren kuvvetli soğuk ve kar yağışı bu gece Türkiye'ye geliyor. Kar yarın sabah önce Edirne ve Kırklareli'de başlayacak.
İstanbul'da bu gece kuvvetli yağmur var, yarın öğleye kadar yağış sürecek. Saat 14.00'ten sonra yağış karla karışık yağmura, iş çıkışında özellikle saat 18.00'den sonra başta Çamlıca, Ulus, Zekeriyaköy, Kemerburgaz, Hacıosman ve Pendik olmak üzere kara dönüşecek. Akşam ve gece kar yoğun yağabilir.
İstanbul'da yarın gece ve cumartesi fırtına da var, sıcaklık 0 derece hissedilecek. Cumartesi günü kar yağışı tüm kenti beyaza bürüyecek, sahillerde de kar yağışı görülecek. Pazar günü ise kar yağış hafif, fırtına sona erecek.
Kar Bolu'da yarın akşam saat 20.00'den sonra, Ankara'da ise gece başlayacak. Cumartesi günü İstanbul'dan Bursa, Bolu, Kütahya, Manisa, Ankara, Tokat, Konya, Sivas ve Isparta boyunca yoğun kar var.
Yarın gece ve cumartesi günü tüm Batı Karadeniz, Ege'de İzmir-Bodrum arası ve Marmara'da poyrazın hızı 100 kilometreye kadar çıkacak.
Akdeniz için ise sel uyarısı var. Yarın özellikle akşam ve gece Antalya, Mersin, Hatay ve Adana boyunca yağmur çok kuvvetli, metrekareye 150 kilogram yağmur düşebilir. Bölgede lodos da çok kuvvetli esecek.
Soğuk hava Türkiye genelinde 10 gün kalacak. Sonraki günlerde Anadolu genelindeki yağışlar hep kar şeklinde düşecek.
İstanbul'da bu gece kuvvetli yağmur var, yarın öğleye kadar yağış sürecek. Saat 14.00'ten sonra yağış karla karışık yağmura, iş çıkışında özellikle saat 18.00'den sonra başta Çamlıca, Ulus, Zekeriyaköy, Kemerburgaz, Hacıosman ve Pendik olmak üzere kara dönüşecek. Akşam ve gece kar yoğun yağabilir.
İstanbul'da yarın gece ve cumartesi fırtına da var, sıcaklık 0 derece hissedilecek. Cumartesi günü kar yağışı tüm kenti beyaza bürüyecek, sahillerde de kar yağışı görülecek. Pazar günü ise kar yağış hafif, fırtına sona erecek.
Kar Bolu'da yarın akşam saat 20.00'den sonra, Ankara'da ise gece başlayacak. Cumartesi günü İstanbul'dan Bursa, Bolu, Kütahya, Manisa, Ankara, Tokat, Konya, Sivas ve Isparta boyunca yoğun kar var.
Yarın gece ve cumartesi günü tüm Batı Karadeniz, Ege'de İzmir-Bodrum arası ve Marmara'da poyrazın hızı 100 kilometreye kadar çıkacak.
Akdeniz için ise sel uyarısı var. Yarın özellikle akşam ve gece Antalya, Mersin, Hatay ve Adana boyunca yağmur çok kuvvetli, metrekareye 150 kilogram yağmur düşebilir. Bölgede lodos da çok kuvvetli esecek.
Soğuk hava Türkiye genelinde 10 gün kalacak. Sonraki günlerde Anadolu genelindeki yağışlar hep kar şeklinde düşecek.
Ulubat Gölü Marmara ile birleşecek
Paylaş
Kocadere Irmağı aracılığıyla Marmara Denizi'ne bağlanacakBURSA, (DHA)
15:25
09 Aralık 2010
BURSA Büyükşehir Belediyesi, Uluabat Gölü'nü Marmara Denizi'ne bağlayacak projeyle bölgeyi turizme açmayı planlıyor. Marmara Denizi ile göl arasındaki 30 kilometrelik hattın, Nil Nehri'nde olduğu gibi tekne turlarına açılması planlanırken, bölge ekonomisi turizmle kalkınacak.
Projeyle ilgili olarak DSİ başta olmak üzere ilgili kurumlarla toplantı yapan Büyükşehir Belediye Başkanı AK Parti'li Recep Altepe, ardından Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Seyfettin Avşar ve Büyükşehir Belediyesi Başkan danışmanları ile birlikte Uluabat'ta incelemelerde bulundu. BUSKİ Genel Müdür Vekili İsmail Yılmaz ve BUSKİ Genel Müdür Yardımcısı Güngör Gülenç’in yanı sıra DSİ yetkililerinin de katıldığı inceleme gezisinin ardından Başkan Altepe, proje hakkında bilgiler verdi.
Kirmasti Çayı’ndan beslenen ve 13 bin 500 hektar alana sahip Uluabat Gölü çıkış kanalında 1950’li yıllarda çekilen fotoğraflarda gemilerin görüldüğünü belirten Başkan Altepe, Uluabat Çıkış Kanalı’nın yaklaşık 30 kilometrelik bir güzergahı takip edip, Kocadere aracılığıyla Marmara Denizi’ne döküldüğünü hatırlattı. Bu güzergahta yapılacak düzenlemelerle Marmara Denizi ile Uluabat Gölü’nü buluşturacaklarını dile getiren Başkan Altepe, kot farkı sayesinde tuzlu su ile tatlı suyun birbirine karışmasının da önüne geçileceğini söyledi.
NİL’DE OLDUĞU GİBİ NEHİR GEZİSİ DÜZENLENEBİLECEK
Proje kapsamında kanalın komple temizleneceğini ve hat boyunca önemli bir rekreasyon alanı kazandırılacağını ifade eden Başkan Altepe, “Marmara Denizi’nden giren yatlar için Uluabat, doğal bir marina olacak. Aynı zamanda 30 kilometrelik hat boyunca Nil Nehri’nde olduğu gibi nehir gezileri düzenlenecek. Hayata geçirilecek rekreasyon alanları, kafe ve restoranlarla bölge ekonomisi canlanacak. Projeleri hazırlıyoruz. DSİ başta olmak üzere tüm kamu kurumları ile yaptığımız toplantıda projenin uygulanabilir olduğunu gördük. Bursa’ya önemli bir vizyon katacak bu projede ilgili kamu kurumlarıyla birlikte çalışacağız. Proje tamamlanıp, kurumlardan onaylar alınınca çalışmaları başlatacağız” diye konuştu.
PROJEYLE SU BASKINLARI DA ÖNLENECEK
Bölge turizmine yönelik hazırlanan projenin aynı zamanda bölgedeki olası su baskınlarını da önleyeceğini ifade eden Başkan Altepe, “Çınarcık Barajı ve elektrik üretiminin sağlanacağı kuvvet tüneli önümüzdeki günlerde devreye alınıyor. Kuvvet tünelinden gelen sular göle tahliye edilecek. Böylelikle göldeki oksijen oranı artarken, su akışı hızlanacak. Yapacağımız proje ile fazla gelen suların Marmara Denizi’ne akışı sağlanacak ve bölgede su baskını yaşanmayacak. Bölgedeki arazilerin korunması ve yaşanabilir bir çevre için de bu proje büyük önem taşıyor” dedi.
15:25
09 Aralık 2010
BURSA Büyükşehir Belediyesi, Uluabat Gölü'nü Marmara Denizi'ne bağlayacak projeyle bölgeyi turizme açmayı planlıyor. Marmara Denizi ile göl arasındaki 30 kilometrelik hattın, Nil Nehri'nde olduğu gibi tekne turlarına açılması planlanırken, bölge ekonomisi turizmle kalkınacak.
Projeyle ilgili olarak DSİ başta olmak üzere ilgili kurumlarla toplantı yapan Büyükşehir Belediye Başkanı AK Parti'li Recep Altepe, ardından Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Seyfettin Avşar ve Büyükşehir Belediyesi Başkan danışmanları ile birlikte Uluabat'ta incelemelerde bulundu. BUSKİ Genel Müdür Vekili İsmail Yılmaz ve BUSKİ Genel Müdür Yardımcısı Güngör Gülenç’in yanı sıra DSİ yetkililerinin de katıldığı inceleme gezisinin ardından Başkan Altepe, proje hakkında bilgiler verdi.
Kirmasti Çayı’ndan beslenen ve 13 bin 500 hektar alana sahip Uluabat Gölü çıkış kanalında 1950’li yıllarda çekilen fotoğraflarda gemilerin görüldüğünü belirten Başkan Altepe, Uluabat Çıkış Kanalı’nın yaklaşık 30 kilometrelik bir güzergahı takip edip, Kocadere aracılığıyla Marmara Denizi’ne döküldüğünü hatırlattı. Bu güzergahta yapılacak düzenlemelerle Marmara Denizi ile Uluabat Gölü’nü buluşturacaklarını dile getiren Başkan Altepe, kot farkı sayesinde tuzlu su ile tatlı suyun birbirine karışmasının da önüne geçileceğini söyledi.
NİL’DE OLDUĞU GİBİ NEHİR GEZİSİ DÜZENLENEBİLECEK
Proje kapsamında kanalın komple temizleneceğini ve hat boyunca önemli bir rekreasyon alanı kazandırılacağını ifade eden Başkan Altepe, “Marmara Denizi’nden giren yatlar için Uluabat, doğal bir marina olacak. Aynı zamanda 30 kilometrelik hat boyunca Nil Nehri’nde olduğu gibi nehir gezileri düzenlenecek. Hayata geçirilecek rekreasyon alanları, kafe ve restoranlarla bölge ekonomisi canlanacak. Projeleri hazırlıyoruz. DSİ başta olmak üzere tüm kamu kurumları ile yaptığımız toplantıda projenin uygulanabilir olduğunu gördük. Bursa’ya önemli bir vizyon katacak bu projede ilgili kamu kurumlarıyla birlikte çalışacağız. Proje tamamlanıp, kurumlardan onaylar alınınca çalışmaları başlatacağız” diye konuştu.
PROJEYLE SU BASKINLARI DA ÖNLENECEK
Bölge turizmine yönelik hazırlanan projenin aynı zamanda bölgedeki olası su baskınlarını da önleyeceğini ifade eden Başkan Altepe, “Çınarcık Barajı ve elektrik üretiminin sağlanacağı kuvvet tüneli önümüzdeki günlerde devreye alınıyor. Kuvvet tünelinden gelen sular göle tahliye edilecek. Böylelikle göldeki oksijen oranı artarken, su akışı hızlanacak. Yapacağımız proje ile fazla gelen suların Marmara Denizi’ne akışı sağlanacak ve bölgede su baskını yaşanmayacak. Bölgedeki arazilerin korunması ve yaşanabilir bir çevre için de bu proje büyük önem taşıyor” dedi.
Gençlerin ölüm oyunu
Paylaş
Kendi hazırladıkları halatlarla yüksek binaların çatısına çıkan gençler, halatları bağladıktan sonra...
13:52
09 Aralık 2010
Rusya'da bir binanın üzerine çıkan bir grup gencin kendi hazırladıkları halatlarla yaptıkları "bangi jumping" tepki çekiyor. Güvenlik zafiyetinin hat safhada olduğu oyunda gençler 10 katlı bir binanın çatısından beline halat bağladıkları bayan arkadaşlarını boşluğa bırakıyor. Genç kız çığlık çığlığa boşlukta savrulurken gençler kahkahalar atıyor. Videonun internette yayınlanmasının ardından yetkililer benzeri olayların ölümle sonuçlanabileceğini belirterek ailelerin çocuklarını ikaz etmelerini istedi.
13:52
09 Aralık 2010
Rusya'da bir binanın üzerine çıkan bir grup gencin kendi hazırladıkları halatlarla yaptıkları "bangi jumping" tepki çekiyor. Güvenlik zafiyetinin hat safhada olduğu oyunda gençler 10 katlı bir binanın çatısından beline halat bağladıkları bayan arkadaşlarını boşluğa bırakıyor. Genç kız çığlık çığlığa boşlukta savrulurken gençler kahkahalar atıyor. Videonun internette yayınlanmasının ardından yetkililer benzeri olayların ölümle sonuçlanabileceğini belirterek ailelerin çocuklarını ikaz etmelerini istedi.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)